COVID-19 SALGINI NEDENİYLE LİGLERİN ERTELENMESİ KARŞISINDA FUTBOLCU SÖZLEŞMELERİNİN DURUMU

I.GİRİŞ

Futbol toplumların afyonudur” der Karl Marx’ın ünlü sözüne atıfla Terry Eagleton. Gerçekten de tüm Dünyada çağımızın ortak dillerinden biri futboldur. Sokaktan mahalleye, köyden kasabaya, kasabadan şehre, şehirden metropole Dünyanın her yerinde kimi zaman rol model olan bir ‘‘manda ayaktan’’ veya herkesçe anlaşılan ‘‘ofsayta düşmekten’’ veya ‘‘bu da mı gol değil’’ diye isyan eden veya ‘‘voleyi vuran’’ bir insandan ve futbol dilinden söz ediyorsak bu dilin artık Dünyanın ortak kültürü ve dillerinden biri olduğu, kabul edilmesi gereken bir olgudur. İşte bu dil, Koronavirüs salgınının Çin’den başlayarak tüm Dünyaya ve ülkemize yayılmasıyla sessiz kalmış, Koronavirüs salgınının yayılmasının önlenmesi amacıyla Dünya’nın birçok ülkesinde ve ülkemizde ligler durdurulmuş, ikinci bir duyuruya kadar spor müsabakalarının oynanması ertelenmiştir.

Bu erteleme sebebiyle kulüpler bilet satışı ve naklen yayın gelirlerinden mahrum kalmış, ayrıca birçok sponsor firma sponsorluk anlaşmalarını askıya almıştır. Kulüplerin birçoğu bu önemli gelirlerinden mahrum kalması üzerine ekonomik yönden daralma yaşamış, liglerin ertelenmiş olduğu bu dönemde futbolcu sözleşmelerinin kulüp tarafından tek taraflı askıya alınıp alınamayacağı veya ücretlerde tek taraflı indirime gidilip gidilemeyeceği spor kamuoyunda ve hukuk camiasında tartışılmaya başlanmıştır.

Bu çalışmamızda söz konusu tartışma; futbolcu sözleşmesinin tabi olduğu hukuk ve yargı yolu bakımından ayrıma gidilerek, FIFA’nın almış olduğu kararlar ile futbolcu sözleşmelerinin hukuki boyutu da incelenerek değerlendirilecektir.

II.PROFESYONEL FUTBOLCU SÖZLEŞMELERİ VE SÖZLEŞMENİN TABİ OLDUĞU HUKUK

En geniş anlamda profesyonel futbolcu sözleşmesi, “profesyonel futbolcu ile kulüpler arasında imzalanan ve sözleşmenin taraflarına karşılıklı olarak hak ve yükümlülükler getiren rızai sözleşme1” olarak tanımlanabilir.

Profesyonel futbolcu sözleşmelerinde uygulanacak hukuk ise futbolcu ile kulüp arasındaki ilişkinin ulusal veya uluslararası nitelikli olmasına göre değişmektedir. Futbolcunun, Türkiye’de “yabancı” konumunda bulunması halinde kulüp ile oyuncu arasındaki ilişki uluslararası olarak nitelendirilir.2 İlişkinin niteliği, ortaya çıkan uyuşmazlıklara hangi hukuk kurallarının uygulanacağını da etkilemektedir.

Futbolcunun “yerli” statüsünde olması halinde, futbolcu ile kulüp arasında kurulan ilişki, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. Maddesi’nde futbolcular kapsam dışı bırakıldığından Türk Borçlar Kanunu hükümleri ile TFF Statülerine (kanuna aykırı olmadığı sürece) tabidir.3 Uyuşmazlığa bakmakla yetkili merci ise Anayasa Mahkemesi’nin 02.03.2018 tarihli kararı4 sonrası, taraflar arasında anlaşma olması halinde Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, anlaşma bulunmuyor ise genel yetkili İş Mahkemeleridir.

Futbolcunun “yabancı” statüsünde olması halinde ise uygulanacak hukuk, yargı merciinin seçimine göre değişmektedir. FIFA Talimatnamesinin 22, 23, 24 maddeleri uyarınca kulüp ile oyuncu arasındaki uyuşmazlıklar bakımından kulüp ve oyuncunun anlaşarak bir hukuk mahkemesini yetkili kılma hakları saklı kalmak kaydıyla FIFA’nın ilgili kurulları yetkilidir. Bu doğrultuda “yabancı” futbolcunun Türk Mahkemeleri’nde dava açma hakkı saklı kalmakla birlikte kulübü ile uyuşmazlık yaşaması halinde uyuşmazlığı, kulübün rızası aranmaksızın FIFA’nın ilgili kurullarına götürmesi mümkündür.

Uyuşmazlığın FIFA’ya götürülmesi halinde ise FIFA Statüsü ve talimatnamelerinde belirtilen kurallar uygulama alanı bulacaktır. 5 Uygulamada futbolcuların hızlı sonuç almak istemesi ve FIFA Kurullarının (“DRC”) ulusal yargı mercilerine nazaran daha “objektif” görülmesi sebebiyle ikinci şıkkın daha çok tercih edildiği rahatlıkla söylenebilir.

II-A. ULUSLARARASI NİTELİKLİ FUTBOLCU SÖZLEŞMELERİNİN LİGLERİN ERTELENMESİ KARŞISINDA DURUMU

Öncelikle belirtmek gerekir ki FIFA Statülerinde; futbolcu sözleşmelerinde mücbir sebep haline ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. II. Dünya Savaşından bu yana futbola ilişkin tüm organizasyonların ilk kez askıya alındığı ve FIFA Statülerinin bu dönemden sonra düzenlendiği düşünüldüğünde buna şaşırmamak gerekir.

İşte bu eksikliği giderene ve Statülerde mücbir sebep ile ilgili bir düzenleme yapılana kadar doğan boşluğun giderilebilmesi için FIFA, kulüplerin ve futbolcuların bu zor dönemde nasıl hareket etmesi gerektiğine ilişkin bir bildiri yayımlamıştır.6

FIFA, 07.04.2020 tarihinde yayımlanan söz konusu bildiride; kulüpleri ve oyuncuları futbolun askıya alındığı bu dönemde ortak bir zeminde anlaşma sağlamaya teşvik ettiğini açıklamış, futbolcu sözleşmesinin imzalandığı ülkenin Covid-19 salgını karşısındaki durumu ve devletin almış olduğu yasal düzenlemelere uygun olarak tarafların sözleşmenin askıya alınması veya ücrette indirime gidilmesi konusunda istedikleri şekilde anlaşabileceklerini ifade etmiştir. Devamında böyle bir ortak zemin bulunamazsa ve uyuşmazlık FIFA önüne gelirse hangi kriterlere göre karar vereceğini bildirmiştir. Bu kriterler;

  1. Kulübün futbolcularla anlaşmaya yönelik gerçek bir girişimi bulunup bulunmadığı,
  2. Kulübün finansal durumu,
  3. Futbolcu sözleşmesinde yapılan değişikliğin ölçülülüğü,
  4. Değişiklik sonrası futbolcunun net gelir durumu,
  5. Oyunculara eşit muamele edilip edilmediği,

Şeklindedir. Öncelikle ifade etmek isteriz ki FIFA bildiride“...whether pay should be deferred or reduced” ifadelerini kullanmakla, sözleşmelerin kulüpler tarafından askıya alınması kapısını kapatmıştır. Buna göre kulüplerin ancak sözleşmeye ilişkin ücretlerin ödenmesini erteleme veya ücrette indirime gitme yolunu seçebileceklerini söylemek mümkündür. Bu yollardan biri seçilmeden önce ise futbolcuyla anlaşmaya yönelik samimi bir teklif götürülmeli, anlaşma sağlanamıyorsa, yukarıda belirlenen kriterler doğrultusunda ödemeler ertelenmeli veyahut ücretlerde indirime gidilmelidir. Aksi takdirde FİFA Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun (“DRC”) geçmiş kararları da göz önüne alınarak kulüplerin söz konusu kriterlere aykırı olarak tek taraflı yapmış olduğu değişiklikler geçersiz olacak ve kulüplere başka türlü yaptırımlar da uygulanması gündeme gelecektir.

II-B. ULUSAL NİTELİKTEKİ FUTBOLCU SÖZLEŞMELERİNİN LİGLERİN ERTELENMESİ KARŞISINDA DURUMU

Yukarıda belirtmiş olduğumuz üzere ulusal nitelikteki futbolcu sözleşmelerinden doğacak uyuşmazlıklarda, TFF Statüleri ile Türk Borçlar Kanunu uygulama alanı bulacaktır. Ne var ki TFF Statüsünde, FIFA Statüsüne paralel olarak mücbir sebep halinde karar alma yetkisini TFF’ye bırakan 80. Madde7 dışında, mücbir sebep halinde liglerin ve futbolcu sözleşmelerinin nasıl etkileneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Her halde 80/II. Maddede, TFF Yönetim Kurulu karar verirken, FIFA ve UEFA kuralları ile hak ve adalet ilkelerinin dikkate alınacağı düzenlenmiştir. Ancak çalışmamızın hazırlandığı tarihte TFF Yönetim Kurulu tarafından konuya ilişkin herhangi bir karar verilmiş değildir. Yalnız Kulüpler Birliği Vakfı, 13/04/2020 tarihinde yapmış olduğu bildiriyle kulüplere;

→ Yapılacak sözleşme değişikliklerine ilişkin öncelikle oyuncularla ortak bir zeminde anlaşılmaya çalışılması ile

→ Anlaşma sağlanamaması halinde liglerin ertelendiği tarihi kapsayan ödemelerin dondurulmasını

Tavsiye etmiştir. Ayrıca bildiride, Covid-19 salgını nedeniyle kulüplerin zararının yıllık gelirler bazında %30 boyutuna vardığı ancak her kulübün kendi zarar durumuna göre futbolcu sözleşmelerinde tek taraflı indirime gidebileceği bildirilmiştir.

Her ne kadar Kulüpler Birliği’nin yayınlamış olduğu bildiride, sözleşmelerde indirime gidilebilecek oran olarak %30 kıstası konulmuşsa da öncelikle bildirinin tavsiye niteliğinde olması, sonrasında Kulüpler Birliği’nin düzenleyici işlem yapma yetkisinden yoksun olması karşısında kulüplerin bu bildirimi göz önüne alarak sözleşmelerde değişikliğe gidebileceğini söylemek güçtür.

Dolayısıyla TFF Statüsünde mücbir sebep halini düzenleyen bir hüküm bulunmaması ile Covid-19 salgınının halihazırda kulüplerin ücret ödeme edimini zora soktuğu ancak tamamıyla imkânsız hale getirmediği dikkate alındığında kulüplerin “geçici ifa imkansızlığı” teorisi temel alınsa da “işlem temelinin çökmesi” teorisi temel alınsa da başvurabilecekleri tek yol Borçlar Kanunu’nun 138. maddesi uyarınca genel yetkili Mahkemelerden sözleşmenin uyarlanmasını istemektir. Madde hükmüne göre kulüpler, genel yetkili Mahkemelere başvurarak, Covid-19 salgınının gelirlerinin önemli ölçüde düşmesine sebebiyet verdiğini ispat etmek kaydıyla futbolcu sözleşmelerinin yeni koşullara uyarlanmasını isteme hakkına sahip olacaktır. Her halükârda hatırlatmak gerekir ki kulüplerin bu yoldan yararlanarak, dava sonucunda verilecek karara göre ödenmiş ücretlerin iadesini isteyebilmeleri için ödemeleri ihtirazı kayıtla yapmaları gerekmektedir.8

Ancak yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere tüm Dünyada spor organizasyonlarının askıya alınmasına neden olan Covid-19 salgını gibi bir durum daha önce Yüksek Mahkeme kararlarına konu olmadığı için Mahkemelerin bu konuda verecekleri kararı tahmin etmek güçtür. Mahkemelerin Türk sözleşmeler hukukunda geçerli asıl ilke olan ahde vefa “pacta sunt servanta” ilkesini ve Yargıtay’ın uyarlama davalarında takındığı katı tutumu9göz önüne alarak kulüplerin uyarlama taleplerini reddedebileceği gözden kaçırılmaması gereken bir ihtimaldir.

Bu nedenle kanaatimizce TFF, gerek ülkemizde genel yetkili mahkemelerde açılacak davanın oldukça uzun sürecek olması, gerek Mahkemelerin Yargıtay’ın ilke kararlarını göz önüne alarak uyarlama taleplerini reddetme ihtimalini göz önünde bulundurarak; TFFK md. 2/I’de yer alan amaçlarını10, md. 2/II’de yer alan düzenleyici işlem yapma yetkisini ve md. 80/II’de yer alan, mücbir sebep halinde FIFA ve UEFA kurallarının dikkate alınacağı düzenlemelerini dikkate alarak FIFA’nın tavsiye kararları paralelinde Statüsünde değişikliğe gitmeli, geçici maddeler çıkarmak suretiyle ülkemizdeki kulüplerin Covid-19 salgını sebebiyle içine düşecekleri girdabı engellemelidir.

III.SONUÇ

Sonuç olarak futbol kulüplerinin, Covid-19 salgını nedeniyle gelirlerinin önemli bir bölümünden mahrum kalması üzerine, futbolcu sözleşmelerinin kulüplerce tek taraflı olarak askıya alınması veya ücretlerde indirime gidilmesi konusunda hukuken ilk olarak incelenmesi gereken, sözleşmenin ulusal/uluslararası niteliğidir. Zira bu nitelik sözleşmeye uygulanacak hukuk kuralları ile uyuşmazlık halinde başvurulacak yargı merciini belirlemektedir.

Sözleşmenin uluslararası nitelikte olması halinde, FIFA Statüsünde mücbir sebep halini düzenleyen hüküm bulunmaması sebebiyle FIFA’nın 17/04/2020 tarihli bildirisi haricinde kulüplere rehberlik edebilecek bir düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu bildiride FIFA, kulüp ile futbolcu arasında uyuşmazlık çıkması halinde; 1) Kulübün futbolcularla anlaşmaya yönelik gerçek bir girişimi bulunup bulunmadığı, 2) Kulübün finansal durumu, 3) Sözleşmede yapılan değişikliğin ölçülülüğü, 4) Değişiklik sonrası futbolcunun net gelir durumu, 5) Oyunculara eşit muamele edilip edilmediği, kriterlerine göre karar vereceğini ifade etmiştir. Dolayısıyla kulüpler, yabancı futbolcularla masaya otururken bu kriterleri göz önünde bulundurmalıdır.

Sözleşmenin ulusal nitelikli olması halinde ise TFF Statüsünde mücbir sebep halini düzenleyen bir hüküm bulunmaması sebebiyle kulüplerin, TBK md. 138 uyarınca genel yetkili mahkemelerden sözleşmenin uyarlanmasını istemek haricinde başvurabilecekleri bir yol bulunmamaktadır. Ancak davaların uzun sürecek olması ve davalar sonuçlanana kadar kulüplerin zararlarını karşılayamaması ile Mahkemelerin, kulüpleri aleyhine karar vermesi ihtimali gözden kaçırılmamalıdır.

Bu sebeple TFF’nin FIFA’nın tavsiye kararlarına paralel olarak gecikmeksizin Statüsünde değişikliğe gitmesi, geçici maddeler çıkarmak suretiyle futbol kulüplerinin, oyuncularının sözleşmelerini “ölçülülük” ilkesine de riayet etmek suretiyle uyarlama taleplerine cevaz verecek bir yasal düzenlemeye gitmesi yerinde olacaktır.

 

1 Baştürk, F.: İş Hukukunda Profesyonel Futbolcu, İstanbul 2007

2 FIFA Talimatı Şerhi 22/4-b

3 Yargıtay 13. HD. 06.06.2016 T. 2015/9000 E.

4 Anayasa Mahkemesi’nin 02.03.2018 tarihli kararı ile, Uyuşmazlık Çözüm Kurulları’nın futbolcu ile kulüp arasında doğan tüm uyuşmazlıklar bakımından münhasır yetkili olduğunu düzenleyen 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5/2. Maddesi iptal edilmiş, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu, ihtiyari bir hakem heyeti halini almıştır.

5 Uluslararası Spor Federasyonlarında İş Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıkların Çözümü, sf. 51 Faruk Baştürk

https://www.fifa.com/who-we-are/news/fifa-guidelines-to-address-legal-consequences-of-covid-19

7 “Bu Statü’de yer almayan tüm konularda ve mücbir sebep hallerinde Yönetim Kurulu nihai olarak karar verir.”

8 Doç.Dr.İbrahim Kaplan Hakimin sözleşmeye müdahalesi Ankara , 1987 Sh. 152 - vd.7

9 “Bu davalarda hâkimin gözönünde tutacağı temel esaslarda genel olarak şunlar olabilir; Sözleşmeye bağlılık ve saygı esastır. Uygulama daima yardımcı bir çözüm olarak düşünülmelidir...” Yargıtay 13. HD. 30.03.1995 T. 1995/3221 E. 1995/3147 K.
10 “FIFA ve UEFA tarafından konulan kuralların gereğince uygulanmasını sağlamak, bu konuda yurt içinde ilgili düzenlemeleri yapmak ve futbolla ilgili konularda yurt dışında Türkiye’yi temsil etmek;”